3194 Sayılı İmar Kanununun 42.maddesi uyarınca tesis edilen idari para cezasının tahsili amacıyla idareler tarafından ödeme emri gönderilmektedir. Ödeme emrinde doğabilecek yanlışlıklara istinaden açılacak davalarda görevli yargı merciinde zaman zaman hataya düşülebilmektedir. Uygulamada çoğu kez görüldüğü üzere, ödeme emrinin altında vergi mahkemesine itiraz edilebileceği ifade edilmektedir. Ancak bu durum, ödeme emrinin matbu ve genelde vergi, resim ve harçlara istinaden düzenlenen bir formunun olmasından kaynaklanmaktadır.

2577 Sayılı Yasa İdari Yargılama Usulü Kanunu 14. Maddesinde, dilekçelerin, danıştayda daire başkanının görevlendireceği bir tetkik hakimi, idare ve vergi mahkemelerinde ise mahkeme başkanı veya görevlendireceği bir üye tarafından:

a) Görev ve yetki,

b) İdari merci tecavüzü,

c) Ehliyet,

d) İdari davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olup olmadığı,

e) Süre aşımı,

f) Husumet,

g) 3 ve 5 inci maddelere uygun olup olmadıkları,

;yönlerinden sırasıyla inceleneceği ifade edilmiştir.

2576 Sayılı Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanun’un 6’ncı maddesinde, “Vergi mahkemeleri: a) Genel bütçeye, il özel idareleri, belediye ve köylere ait vergi, resim ve harçlar ile benzeri mali yükümler ve bunların zam ve cezaları ile tarifelere ilişkin davaları, b) (a) bendindeki konularda 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun uygulanmasına ilişkin davaları, c) Diğer kanunlarla verilen işleri, çözümler.” hükmü yer almaktadır.

Aynı Yasa’nın 5’inci maddesinin 1’inci fıkrasında da; İdare Mahkemelerinin, Vergi Mahkemelerinin görevine giren davalar ile Danıştay da çözümlenecek olanlar dışındaki iptal davaları ile tam yargı davalarını, tahkim yolu öngörülen imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklar hariç, kamu hizmetlerinin birinin yürütülmesi için yapılan idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davalar ve kanunlarla verilen diğer işleri çözümleyeceği hükme bağlanmıştır.

Konu ile ilgili olarak Danıştay 6. Dairesi’nin 1986/702 Esas ve 1986/889 Karar Sayılı ilamında, “Diğer taraftan, dava konusu ödeme emrine karşı açılan davanın, anılan ödeme emrinin içerdiği kamu alacağının dayanağını oluşturan belediye encümeni kararının iptali dileğiyle açılan davanın sonucuna bağlı olduğu açıkça ortadadır.

Bu durumda, para cezasına ilişkin belediye encümeni kararının iptali istemiyle açılan davanın görümü ve çözümü vergi mahkemesinin görevi dışında bulunduğundan sözü edilen encümen kararına ve bu karara dayanılarak düzenlenip tebliğ edilen ödeme emrine yönelik davaların aralarında bağlantı bulunması nedeniyle görevli ve yetkili İdare Mahkemesine gönderilmeksizin görev dışında verilen vergi mahkemesi kararında usul ve yasaya uyarlık görülmemiştir.” denilmektedir.

Danıştay Altıncı Dairesi 1988/2894 Esas ve 1989/25 Karar Sayılı ilamında ise, “Dava, 3194 sayılı Yasanın 42. maddesi uyarınca verilen para cezasının tahsili için düzenlenen 23.3.1988 günlü, 4 hesap numaralı ödeme emrinin iptali istemiyle açılmış, Vergi Mahkemesince, davanın 22.3.1988 gününde tebliğ edilen ödeme emrine karşı 7 günlük sürede açılmadığından bahisle süre aşımı nedeniyle reddedilmiş ve bu karar davacı tarafından temyiz edilmiştir. 2.3.1988 günlü, 19742 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 6.1.1982 günlü ve 2576 sayılı Bölge idare Mahkemeleri, idare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunun Bazı Maddelerinin Değiştirilmesine Dair 3410 sayılı Kanunun 2. maddesiyle Vergi Mahkemelerinin Görevleri yeniden düzenlenmiş, anılan maddenin; a) bendinde, genel bütçeye, il özel idareleri, belediye ve köylere ait vergi resim ve harçlar ile benzeri mali yükümler ve bunların zam ve cezaları ile tarifelere ilişkin davaların, b) bendinde de, (a) bendindeki konularda 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun uygulanmasına ilişkin davaların vergi mahkemelerince çözüme bağlanacağı belirlenmiştir. Uyuşmazlık konusu olayda ise 6183 sayılı Yasanın uygulanarak ödeme emri düzenlenmesi yukarıda belirtilen (a) bendi kapsamındaki konulardan doğmayıp 3194 sayılı imar Kanunundan kaynaklanmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın çözümü Vergi Mahkemesinin görevine girmeyip, idare Mahkemesine ait olduğundan Vergi Mahkemesince, 25.4.1988 tarihinde açılan davada, bu husus gözetilmeksizin karar verilmesinde isabet bulunmamaktadır” denilmektedir.

Ankara 3. Vergi Mahkemesi 2020/1409 Esas ve 2020/1229 Karar Sayılı ilamı da aynı yönde olup imar para cezasına istinaden düzenlenen ödeme emrinin iptali talebiyle açılan davanın görev yönünden reddine karar verilmiştir.

İdare mahkemesinin görevine giren iptal davasına konu imar para cezasına istinaden gönderilen ödeme emri; vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümler ile bunların zam ve cezaları ile tarifelerine ilişkin olarak gönderilmemektedir.

Bu itibarla 3194 Sayılı Yasa’nın 42. maddesi uyarınca tesis edilen imar para cezasının tahsili amacıyla 6183 Sayılı Yasa kapsamında gönderilen ödeme emrinin iptali davasına konu edilmesi halinde görevli yargı mercii, genel görevli olan idare mahkemeleridir.